Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova yaptığı açıklamada, 26 Ekim’de Kursk nükleer santraline saldıran üç Ukrayna insansız hava aracından (İHA) birinin bir nükleer atık depolama tesisine çarptığını söyledi.
Zaharova, “Patlayıcılarla dolu İHA’lardan biri bir nükleer atık depolama tesisine çarparak tesisin duvarlarına zarar verdi. Diğer ikisi ise santralin idari bina kompleksine düştü. İlk verilere göre nükleer santrale saldırmak için kullanılan İHA’larda Batılı ülkeler tarafından tedarik edilen bileşenler kullanıldı” dedi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsüne göre bu durum, Kiev rejimi için nükleer terörizm eylemleri de dahil olmak üzere hiçbir sınır olmadığını kanıtlıyor. Zaharova, bu saldırının sonucu, birçok ülkenin topraklarını etkileyecek geniş çaplı bir nükleer felaket yaşanabileceğini dile getirdi.
Açıklamada, Kiev rejiminin Kursk nükleer santralini bombalayarak kendisini en iğrenç terör örgütleriyle aynı seviyeye getirdiği vurgulandı. Zaharova aynı zamanda, bu suçun izinsiz ve hatta muhtemelen Batılı küratörlerin doğrudan emirleriyle işlenmiş olamayacağının özellikle endişe verici olduğunu sözlerine ekledi.
Duma, Kursk Nükleer Santraline İHA saldırısını nükleer terörizm olarak nitelendirdi
Duma milletvekili Mikhail Sheremet, Ukrayna’nın Kursk nükleer santraline yönelik insansız hava aracı saldırısını nükleer terörizm olarak nitelendirdi.
Sheremet, “Hem Zaporizhzhya nükleer santrali hem de Kursk nükleer santrali konusunda Kiev rejimi nükleer terörizm sergilemekte ve dünyayı felaketin eşiğine getirmektedir. BM de dahil olmak üzere uluslararası örgütlerin devekuşu tavrı takınmaktan vazgeçmelerinin zamanı gelmiştir” dedi.
